• ÖNCE ÇOCUKLARIMIZ

  • ÖNCE KADINLARIMIZ

  • ÖNCE AİLELERİMİZ

  • ÖNCE GENÇLERİMİZ

  • ÖNCE YAŞLILARIMIZ

BURUN ESTETİĞİNİN RUHSAL YÖNLERİ

BURUN ESTETİĞİNİN RUHSAL YÖNLERİ

Burun ve yüz, kişinin dış dünyaya yönelen ve sosyal açıdan önemli olan beden bölgeleridir. Beden biçimiyle ve özellikle yüz biçimiyle ilgili takıntılı uğraşlar, özgüven ve kimlik sorunları olan kişilerde sık görülür. Bu yüzden burun estetiği yaptırmak isteyenler öncelikle ruhsal açıdan değerlendirilmeli, psikolojik sorunlar var ise bunların tedavisine öncelik verilmelidir.

BURUN, GÜZELLİK VE YAKIŞIKLILIK
Burun biçimi yüz görünümünü etkileyen önemli etkenlerden olduğu için fiziksel görünümü simgeler. "Hık demiş burnundan düşmüş" deyimi kişiler arasındaki fiziksel benzerliği anlatır. Kişinin kendisini güzel ya da yakışıklı görmesinde burun estetiği etkili olur. Sosyal ilişkilerde güzellik ve yakışıklılığın çektiği ilgi kişinin kendisini  iyi hissetmesini ve bedeni ile gurur duymasını sağlar. Beğenilmek mutluluk verir. Fakat yalnızca görünüm ile mutluluk, evlilik ve başarının yakalanacağı yanılgısına düşülmemelidir. Bazen bir burun estetiği operasyonu ile tüm bunların elde edilebileceği hayal edilebilir. Diğer yandan bir insanı güzel ya da yakışıklı yapan yalnızca bir parçası değildir. İnsan tüm beden parçaları, fiziği ve ruhu ile bir bütündür.

BURUN VE GURUR
Aşırı özgüvenli kişiler için kullanılan “burnu büyük”, “burnu havada”, “burnu Kafdağında olmak”, “burnundan kıl aldırmamak” deyimleri burun ve özgüven arasındaki ilişkinin kültürümüzde nasıl fark edildiğini ve dilimizde nasıl kullanıldığını gösterir. Burnun büyüklüğü ve yüksekliği özgüven, gurur ve kibir ile bağlantılandırılmıştır. Burnu yukarıda tutarak aşağılayıcı bir biçimde bakmak kibri ve aşağılamayı ifade eder. “Burnu sürtülmek”, “burnundan gelmek/getirmek” insanın zorlanmasını, gururunun kırılmasını ve keyfinin kaçmasını anlatır. "Burun", kendini beğenme ve kibir ile ilgili deyimlerde kullanılırken kendini beğenmeme ve aşağılık hissetme burun ile aşırı uğraşmayla ortaya çıkabilir.

BURUN VE DUYGULAR
Burun ile ilgili çok deyim vardır ve bazılarında “burun” kişiyi ve duygularını simgeler. Örneğin “burnundan solumak”, "canı burnundan çıkmak"  öfkelenmeyi anlatır. "Burnun kötü kokular alması" deyimi olumsuz bir şeyler sezildiğinde kullanılır. “Burnu sızlamak” acı duymayı ve üzülmeyi, “burnundan düşen bin parça olmak” moral bozukluğunu, asık suratlılığı ifade eder. Nitekim insan duygusallaşınca burnunda bir sızı hisseder.

Beyinde anılar depolanırken kokular da kaydedilir. Bir kişi, bir yer, bir dönem belirli bir koku ile anımsanır. Anne kokusu, sevgili kokusu, bir evin ya da bahçenin kokusu insanın zihninde yer eder. “Burnunda tütmek” deyimi kişinin koku hafızasında, anılarında yer eden ve çok özlediği şeyleri anlatırken kullanılır. Depresif duygularla boğuşan kişiler bir burun estetiği operasyonu ile hem depresif duygularından, kırgınlıklarından ve kızgınlıklarından hem de kendilerini beğenmemeden kurtulacaklarını düşünebilirler.

BURUN VE KİMLİK
“Burun buruna gelmek”, "burnundan ayrılmamak", “bir işe burnunu sokmak” gibi deyimlerde burun kişinin kendisini temsil eder. Yüz ve burun, kişinin kimliğinde önemli bir yere sahiptir. Ergenlikten itibaren kimlik kartlarına yüz fotoğrafı eklenir ve yüz fotoğrafı kişinin tanınmasında kullanılır. Kimliğin geliştiği ergenlik ve gençlik dönemlerinde bedensel değişikliklere uyum sağlama ile ilgili sorunlar ortaya çıkabilir. Beden biçimiyle çok uğraşma kişinin kendisini beğenmediğini gösterebilir. Bu sorunlar kişinin yüz biçiminden ve burnundan şikayetçi olması sonucunda burun estetiği talebi ile kulak burun boğaz ve plastik cerrahi polikliniklerine başvurmasıyla bile sonuçlanabilir.

ESTETİK OPERASYONDAN ÖNCE RUHSAL SAĞLIK
Çocukluk çağında alay edilen, fiziksel şiddete maruz kalan, sosyal destekten yoksun olan, cinsel istismara uğrayan, yaşıtlarıyla yeteri kadar ilişki kuramayan bireyler bedenlerinden memnun olmayabilirler. Bir araştırmada burun estetiği için başvuran bireylerin geçmişinde yüksek oranda duygusal ihmal ve istismar, fiziksel ihmal ve istismar, cinsel istismar öyküleri tespit edilmiştir.

Depresyon, sosyal fobi, uyuşturucu madde kullanımı ve obsesif kompulsif bozukluğu olan hastalar burun estetiği için başvurabilmekte ve bu operasyonla ruhsal açıdan iyileşebileceklerine inanabilmektedirler.

Bu nedenlerle burun estetiği operasyonlarında öncelikle tıbbi gereklilik aranmalıdır. Tekrar tekrar estetik cerrahi talebinde bulunanlarda, burun ameliyatı ile tüm yaşamlarının değişeceğini bekleyenlerde ve burun estetiği için muayene edilirken psikolojik açıdan sorunları olduğu gözlenenlerde öncelikle psikiyatrik değerlendirme yapılmalıdır.